31 Mart 2012 Cumartesi

Anneme El Boyama Doğum Günü Hediyem

          27 Mart annemin doğum günüydü. Her zaman kutlamadık öyle, her zaman hatırlamadık belki de... bu sefer onu ailecek hatırlayalım ve hep beraber doğum gününü kutlayalım dedik. Tabi bu plan içerisinde bir hediye yoktu.
          Mahalle pastanemizden pasta alacak, ailecek bir arada olup pastamızı yiyecektik. Parti falan değil öyle yanlış anlaşılmasın, bizim için aile fertlerinin bir arada olmasına vesile olacak bir mutluluk anı şeklinde olacaktı. Annem bizden hediye de beklemez, o bir arada olmanın mutluluğu ona yeter de artar bile, evlatlarını mutlu mesut bir arada yanında görmenin mutluluğu...
          Bir anda aklıma annemin söylediği bir söz geldi. Daha önce yaptığım kumaş boyamaları görmüş ve herkese yapıyorsun bana şöyle duvarıma asacak güzel bir şey yapmıyorsun diye hafiften bir nazlanma ile sitem etmişti. Tamam dedim, tam zamanı. Oturdum bilgisayarımın başına ve neler yapabilirim diye fikir bulmak için araştırma yaptım. Friendfeed deki arkadaşlardan yardım istedim fikir konusunda, derken bir karara vardım ve başladım planladığımı uygulamaya. Daha önce öğrencime yaptığım çalışmamda kullandığım eski gömleğimin büyük kısmı hala duruyordu. sırt kısmından rengi solmamış bir parçayı kesip çıkardım. Planladığım çizimi üzerine kurun kalem ile yaptıktan sonra boyamaya geçtim. İlk etapta düşüncem tamamını siyah yapmaktı ama "Elif olabilmek" diyoruz ve buna vurgu yapıyorsak elif belirgin olmalıydı. Hem sırıtmayacak hem de olgun duracak bir renk olarak bordoyu uygun buldum. Bordoyu boya kutumdan alırken bu sefer de gözüm yaldıza ilişti. Evet ne kadar uyumlu duruyordu iki renk şişesi yan yana. Yaldızın da bordonun etrafında şerit olarak oldukça şık duracağını düşünerek yaldız çerçeveli bordoyu yapmış oldum. Çoğu çalışmamda da olduğu gibi bunu da gece 12'den sonra yaptım ve bitimine çok az kala yarın tamamlamak üzere yatmaya karar verdim. Neden 12 den sonra derseniz, hafif bir müzik sessiz bir dış ve iç ortam daha iyi odaklanmamı sağlıyor, hata yapma şansım azalıyor.
          Ertesi gün yapmaya başlamadan önce FF de arkadaşların yorumlarını inceliyordum. Bir kaç arkadaş orta kısmın çok boş durduğu eleştirisinde bulunmuş. Sağolsunlar bakış açımı değiştirdiler. O yönden bakınca haklı olduklarına karar verip ortaya da anlamlı bir çizim yapmaya karar verdim ve ilk durumda boş gördüğünüz o alana son durumdaki çizimi yaptım. Orta kısımda da "Allah" yazısının "Elif" ile aynı renklerde olması uyumu arttırır düşüncesiyle bu şekilde boyadıktan sonra bir gün önceden siparişini verdiğim çerçeveyi alıp monte ettim ve anneme hediye etmek üzere İstanbul yoluna düştüm...
          Akşam eve vardığımda öncelikle pastamızı yedik ve ardından bu büyük sürprizi anneme takdim ettim. İlk başta herkes hazır alınmış bir tablo zannetti. Ama hazır olmadığını köşede imzamı ve tarihi gören annem fark etti. Çok şaşırdılar tabi :) Şimdiye kadar yaptıklarımın içinde en iyilerinden birisi belki de en iyisiydi bu, işçiliği de oldukça iyi olmuştu çünkü çok dikkat ettim boyarken. Malum yıllarca duvarda asılı kalması söz konusu olan bir hediye hazırlıyordum. Annemin ağzından iltifatı da kaptım tabi "Sen bu işte bayağı ilerlettin kendini" :) Ardından hemen salondaki duvarda yerini aldı. Muhtemelen annem de babam da salonda oturacak hemen herkese bunu benim yaptığımı söyleyip biraz da olsa çocuklarıyla gurur duyacaklar :)
          Ayrıca çalışma her zamanki gibi bir anlam içeriyor, anlamsız yapmamaya çalışıyorum yaptıklarımı.
"Elif olabilmek" demek her şeyin başı olabilmek, lideri olabilmek, dik durabilmek, eğilip bükülmemek anlamlarını taşıyor.
"Kayık içerisindeki Allah lafzı" ise Allah yolunda olmayı, onun yolundan gitmeyi temsil ediyor.
Bir sonraki çalışmamın da nasip olması ümidiyle...